2011 İfistanbul kapsamında izlediğim film başka bir müzik dünyasının mümkün olduğunu gösteriyor. Tabi japonyada çekilmiş olması filmi bir kat daha ilgi çekici kılıyor. Her ne kadar müzik zaten umurumuzda olmasa da bittiğinde kafada bu konuda soru işaretleri bırakıyor. Ben bu filmi ve müziği sorgulama biçimini oldukça samimi buldum. Fakat eğer gürültüden hoşlanmıyorsanız kesinlikle izlemeyin. Film başından sonuna gürültü içinde geçiyor. Şehir sesleri, gitar sesleri, dijital sesler.. Film içinde hepsi birbirine karışıyor.
Filmin İfistanbul tanıtım yazısı ise şöyleydi;
"Hiçbir sehrin yeralti kültürü Tokyo daki kadar canli ve tuhaf degil. O dünyanin içinde de kimse bu müzisyenler gibisini yapmiyor. Radikal turntablizm yapan Otomo Yoshihide, deneysel elektronikçi Numb ve klasik enstrümanlari kendince dönüstüren Sakamoto Hiromichi gibi isimler sayesinde Tokyo avant - garde müzik dünyasinin yenilikçiligi dünyaca takdir ediliyor. Müzik Zaten Umurumuzda Degil, müzik ile gürültü arasindaki çizgide cambazlik yapan, Japonya nin en yenilikçi alti müzisyeniyle tanistiriyor bizi. Performanslarinin büyüleyici tarafi, yarattiklari müzigin hem ses hem sekil itibariyle içinde yasadiklari sehirle olan entegrasyonu. Terk edilmis depolarda, hurda yiginlarinin arasinda ya da islek kavsaklarda, o mekanlarla bütünlesen sesler yaratiyorlar. Filmin bas döndürücü montaji zihni sersemletirken kalbi fethediyor. Müzik Zaten Umurumuzda Degil sadece müzik ya da anti - müzik hakkinda bir film degil, ayni zamanda bir sehir, bir toplum ve gelecek hakkinda bir tür çok boyutlu siir."
Trailer için tıklayın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder